8 Mayıs’ta EKOTÜRK TV’de “Alkin, Lakin” programın da Prof. Dr. Emre Alkin ve Prof. Dr. Kerem Alkin kardeşlerin bir rastlantı sonucu gece 4’te tekrarlanan programını seyrettim. Bu kanalda eskiden durup seyrettiğim bir program hiç olmamıştı.Bu rastlantı bana bir armağandı. Takdiri ilahi de geç. Orada Turizme Dayalı Ekonomi Modeli- TUDEM’i haklı çıkartan tüm argümanları sanki o hocaları öğretmiş gibi seyredince Emre hocanın ortak kitabı programda konu olunca “OLAYLARLA TÜRKİYE EKONOMİSİ” kitabını alıp hemen okudum.
Programın Youtubeden 14 ila 21 dakika arasını seyredin derim. Orada Emre hoca “düşük kur, yüksek faiz” 6 kez bizde denendi, tutmadı dedi. Hatta 6 denemenin 3’ünün IMF ile olduğunu belirtti. Buda 7. si deneniyor ama enflasyonu biraz düşürseler de bizde öyle bir tahammülsüz siyasi anlayış olduğundan en ufak sıkıntıda döviz çıkışı işleri zorlaştırıyor.Enflasyon düşerken sahte işlerden dolayı diplomayı iptal ettiniz tamam ama başkanı “avanta yüzünden görevden al orada kal” diyen AKİL adamların olmayışı işleri sıkıntıya soktu.
Bu arada cari açığın bu denli yüksek olduğu ortamda borç değil kendi öz dövizin artmadıkça ve ciddi döviz bulma yolları oluşturmadıkça kimse bu ülkeyi düze çıkartamaz. Enflasyonu düşük kur, yüksek faiz, sıkı para politikası, munzam karşılığı vs. yollarla düşürebilirsin. Ama bu baskı ciddi öz dövizimizin olmayışı yüzünden dolar vs. gerçek enflasyon farkı kadar artar. İşte Merkez Bankamızda kendi öz dövizimiz olsaydı bugün bu yollara gerek yoktu.
Emre ve Kerem hocaların babası merhum Prof. Dr. Erdoğan Alkin hoca “düşük kur yüksek faiz ile sorunlar biter” dendiğinde ne demiş biliyormusunuz? Benim dediğimi demiş. Cari açığı cebinizden karşılayacak paranız varsa o zaman bu düşük kur, yüksek faiz yolu ülkeyi düze çıkartır demiş. Yaratanın rahmeti bol olsun dediğim Erdoğan hoca nokta atışı yapmış. Ben ne diyordum TUDEM cari açığı 2 yılda kapar ve sürdürülebilir bir ekonomi ile 12 yılda 400 milyar avro ve 24 yıl hesabına göre 700 milyar avro net para sahada her kesimin cebine girer. Bileşik artış hesabına göre 12 yıl için 1 trilyon avro, 24 yıl için 2 trilyon avro Keynesin çarpan çoğalan etkisi ile devlete vergi ve kaynak oluşacağından ülkemiz şahlanır. Burada piyasaya giren her para fatura, fiş kesildikçe en az kendinin yarısı kadar vergi oluşturduğunu bilmenizde fayda var.
O ara IMF’nin Başkan yardımcısı olan Stanley Fischer’in 2007 de yazdığı bir makalede bizle 1999-2001’de imzaladıkları Stand-By anlaşmasında düşük kur, yüksek faiz politikası çok cari açığı olan ülkelerde beklenen başarıyı sağlamadığını yazmış. Hükümete son kez sesleniyorum size en yakınınızla ve basın yolu ile TUDEM, 2. Lig borsa ile zam ve vergi olmaksızın çok büyük miktarda döviz girdisi sağlayarak ülkemizi İÇ SAVAŞA götürmek isteyen dışarıda ki HAÇLI zihniyetinin oyununu bozabilecek TEK yol projelerimden geçmekte. Bunları ülkeme kazandırmak isteyenlerle yola çıkarsam o yoldan dönmeyeceğimi bilin. Nasıl savunma sanayi dikkatten kaçırılarak ciddi bir başarı elde edildiyse aynı başarıyı TUDEM ve II. Lig borsa projeleri sorunsuz yol alarak ülkemiz üstüne oynanacak oyunları bozmamız gerek.
Evet IMF ile yaptığımız 3 adet Stand-By anlaşması döneminde şimdi ki gibi dövize %20’den fazla faiz vermeden %3-4 ile para bulabiliyorduk. Dünyada para çok ve o ara ucuzdu. Şimdi IMF bize niye para vermedi de dolaylı para gelmesini sağladı? Efendim bizim kredi notumuz IMF kriterlerine uymuyormuşda ondan bize para verememiş. Bizle 3 Stand-By anlaşması olan yıllarda ÖZELLEŞTİRMELER tam gaz değildi. Birçok kar yapan kuruluş hala elimizdeydi.
Şimdi 1,5 çalışana karşı SGK yükü, yüksek faiz yükü ve kamu tasarrufu yapamadığımız gibi Lavanta kokulu işler yüzünden kurumlarımıza güven azalmış. Allah sonumuzu hayreylesin. Gidişatı yerli ve milli yollarla düzeltebiliriz. Her işte harama batıp ülkemizi bürokrat ve parti yanlışlıklarından kurtarmamız milli yollarla olabilir. Şimdi %3-3,5 faizle TUDEM yolu ile para bularak cari açığı hemen kapatır hem de ülkemizin döviz sıkıntısı önce düşük faiz sonra sahaya giren dövizin bollaşması ile düşük kura gerek kalmadan bol döviz ile ülkemizi feraha çıkartabiliriz.Ancak hem içimizde ki, hem dışımızda ki hain zihniyetini ferdi dış yatırımcının gücü ile sıkıntılarımızı aşabiliriz. Güven veren projelerimiz bile ekonomimize pozitif katkı sunacağından %40’lara yaklaşan belirsiz seçmen ve alternatifi yok denen ortamı değiştirecek güç TUDEM ve 2. Lig borsadan geçecek.Bizi başarıya götürecek projeler sadece bu 2’si değil dostlar. Sepet dolusu karşımıza çıkarsa şaşırmayın. Sitemizde 8-10 tanesini yazmıştım okuyabilirsiniz.
Netice olarak Almanya’da 2-3 avro dönere zam hesabını yapan bir toplum ve 12 yılda sadece konaklamadan 8-10 bin avro tasarruf edilen ve taksitle verdiği 7,800 avroyu 6 yıl sonra 9,600 avro olarak geri alınan TUDEM olgumuz ferdi yatırımcıya çok büyük para kazandırdığından sistemin işletmeciliğinin %50’sine tur operatörlerini ortak ederek kaygı yaşamayacağımız bir sistem ile savunma sanayi gibi bir başarı kazanacağımızı yetkin çevrelerin söylemesi çok sevindirici.Pandemide ülkemize yasak getirilmesi ferdi yatırımcıların gücü ile hükümetler geri adım atmışsa sistemi AB hükümetleri açıkça kötüleyemeyecekleri için 250 bin devre mülk az olur diyenlerinde olması güzel. İşte bu yüzden dünyada fazla faizi ile parasını alıp bedava kalınan bir sistem yok. Bu yüzden dünyanın 2-3 avro hesabı yaptığı bir ortamda vergi katma değeri yılda 30 milyar avro ve 24 yılda 700 milyar avro olan sisteme ülkem insanı sahiplenip başarılacağına kripto güçler, dış mihraklar ve faiz lobisinin canının sıkılacağına eminim.